Kalori hesabı ile ilgili, epey detaylı bir şey yazmıştım. Bunun nedeni aslında insanların bu hesapları uygulayarak nasıl sonuç alacaklarını göstermekti. Bunun yanısıra, kilo verme / alma olaylarının bilimsel ya da matematiksel olarak açıklamasını yapmak istedim çok yüzeysel olarak. Kalori hesabı bu işin en yüzeysel tarafıdır çünkü, ancak işlevseldir. Bu hesap ile her şeyi tutturabiliyorsunuz.
Ancak bunlar, ne yazık ki geçici çözümler olmaktan ileri gidemiyor. Bizim sahip olduğumuz fiziğimiz, bizim nasıl yaşadığımız ile direkt olarak alakalı. Yani fiziğimiz, yaşamımıza göre şekilleniyor ve öyle kalıyor.
Bunu bu sefer matematiksel açıklamalara falan girmeden anlatacağım. Örneğin, biz belirli bir miktar yemek yiyoruz. Bu hergün, üç aşağı beş yukarı aynı şekilde gerçekleşiyor. Değişmiyor yani. Günlük olarak değişse bile haftalık olarak bir denge içerisinde. Dolayısıyla haftalık bazda baktığımızda, aslında sürekli aynı şeyleri yediğimizi söyleyebiliriz.
Bununla beraber, yaptığımız hareket de aynı. Bu ister egzersiz olsun, ister olmasın. Mesela çıktığımız merdiven sayısı, yürüdüğümüz yol falan neredeyse hep aynıdır. Bunun yanında eğer egzersiz yapıyorsak, egzersizi de haftanın belirli günleri yapıyoruzdur, veya hergün bile yapıyorsak süresi neredeyse aynıdır.
Demek istediğim, hayatımız bir rutin. Bu rutinin de oluşturduğu bir vücut var. Bu rutin, kaslı ya da fit bir vücut oluşturabileceği gibi, yağlı ve kassız bir vücutta oluşturabilir. Bu rutininizin dengesine ve türüne bağlı.
Siz diyelim ki fiziksel görüntünüzden memnun değilsiniz. Şöyle bakalım olaya. Siz 23 yaşından beri iş hayatındasınız mesela, ve 23 yaşından beri, şu an olduğunuz yaşa kadar bir rutin içerisindesiniz belli ki. Bu rutin sizin vücudunuzu, başka bir şekle sokmuş olabilir. Mesela egzersiz yapmıyorsanız daha yağlı bir görünüm almış olabilirsiniz. Zaten bu bir günde, bir ayda olacak bir şey değil. Aylar, haftalar, yıllar birleşerek sizin şu an ki görüntünüz oluşuyor. İşte bu görüntü, sizin hayatınızın sonucudur.
Eğer siz, geçici çözümler alırsanız, geçici karşılıklar görürsünüz. Mesela, diyelim ki Dukan diyeti diye bir şey duydunuz ve bunu yapmaya karar verdiniz. Bunu uyguladınız, ve epey kilo verdiniz, mesela 75 kiloydunuz ve hedefiniz olan 60 kiloya indiniz diyelim. Peki şimdi?
Bundan sonra ne yapacaksınız? Neye göre beslenmenizi ayarlayacaksınız. Aynı şekilde beslenmeye devam mı edeceksiniz mesela? Eğer öyle yaparsanız, hali hazırda uyguladığınız beslenme planının kalorik değerlerine göre kilo vermeye devam edebilirsiniz. Ama siz olduğunuz kiloda kalmak istiyordunuz?
İşte bu diyetlerin en büyük sorunu budur.
1- Ayarlanabilir değiller. Kalorik değerlerle çalışmadığı için, ayarlanamaz.
2- Büyük ihtimalle kendinizi bu diyetleri uygularken sıktınız. Canınızın istediği şeyleri yemediniz. O yüzden genelde ribaund oluyor bu diyetlerden sonra, ve sizi en başta şişman/kilolu hale getiren beslenme düzenine geri dönüyorsunuz.
Ve bu geridönüş, ciddi manada kötü oluyor. Hop diye geri alıyorsunuz kiloları hızlıca, ve hiç sağlıklı bir mevzu da değil bu. Zaten fiziksel olarak kilo vermeniz sağlıklı olsa bile, kendinizi sıkarak bunu yaparsanız eğer, o zaman mental sağlığınız da bozuluyor.
Peki sonuç olarak ne yapacağız? Yapacağımız şey belli. Rutinimizi değiştireceğiz, ve belirli gerçekleri kabulleneceğiz.
1- Daha çok erkekler için geçerli olsa da bu; her erkek karın kasları ile yaşayacak diye bir şey yok. En sağlıklı insan karın kaslarına sahip insan da değildir. Dolayısıyla kilo vermeliyim ve baklava çıkarmalıyım, mantıklı bir yaklaşım değil. Hele hele yapınız bu şekilde değilse.
2- Kadınlar için de aynı şey, ama baklava olarak görmeyelim. Bazı insanların kalçaları geniştir mesela. Kendinizi de yırtsanız, küçülmeyebilir. Bunun fazla olması da, sağlıksız olduğunuz anlamına gelmez.
Çok madde madde gitmeyelim.
Hayatınızda anlık ya da periyodik değişimler değil istediğimiz. Temelden değiştireceksiniz. Ben size gidip haftanın 6 günü deli gibi spor yapın demiyorum. Yediklerinizden şunları şunları kaldırın demiyorum. Sadece şu: İstediğiniz şeyleri yapmanızın sırrı, hayatınızı buna göre şekillendirmek. Zaten sağlıklı şeyleri, sağlıklı miktarlarda yerseniz ve günlük egzersiz yaparsanız, fiziğiniz ona göre şekillenecektir. Bu kaçınılmaz.
Hedeflerinizin uzun ömürlü olmaları için, gerçekçi olmaları gerekiyor öncelikle. Ondan sonra da hayatınızın bu isteklerinize göre şekillenmesi gerekiyor.
Hergün 2 şer saat spor yapmanız gerekmiyor mesela. 10-30 dk hergün yapsanız, şu an hiçbir şey yapmıyorsanız eğer farkını elbette göreceksiniz, hissedeceksiniz. Mesela çay kahve içiyorsanız ve bunlardan şekeri / sütü keserseniz, bunlar süreler içerisinde üst üste gelip fark yaratacak. Dramatik farklar beklemeyin kısa süre içerisinde, zira bu hem sağlıklı değil, hem de tutmaz.
Tabii, eğer obezite seviyesinde kiloluysanız, o zaman hızlı kilo vermeniz normal ve beklenen bi şey olacaktır. Ancak kilo vermeniz durduğu zaman, işin kalorik bölümüne girip kendinizi test etmelisiniz. Bunun için de daha detaylı, basit dört işlem içeren başka bir yazı yazacağım bilahare. Şu an itibariyle, hedefleriniz için hayatınızı nasıl yaşadığınızı ayarlamanız gerekiyor.